Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, temaslarda bulunmak üzere gittiği Tel Aviv’de ülkesinin İsrail’e desteğini yineleyerek “acil ve kalıcı” ateşkes çağrısı yaptı.
Colonna, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile Tel Aviv’de düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Fransız Bakan, ülkesinin İsrail’in “uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkını” desteklediğini yinelemek amacıyla Tel Aviv’e geldiğini söyledi.
İsrail’e destek vurgusu yapan Colonna, çatışmalara yeniden insani ara verilmesinin “önemli” olduğunu ve bunun “acil ve kalıcı” ateşkese dönüşmesi gerektiğini dile getirdi.
Colonna, İsrail ve Filistin halklarıyla “aynı anda dayanışma içinde bulunmanın mümkün olduğunu” belirterek, İsraillilerin güvenlik ve Filistinlilerin devlet isteğini “meşru” olarak nitelendirdi.
Hamas’ın elindeki esirlere dikkati çeken Colonna, an itibarıyla 3 Fransız vatandaşının kayıp ya da esir olduğunu söyledi.
Colonna, İsrail’de yakınlarını kaybeden Fransız vatandaşlarıyla bir araya geleceğini, ayrıca 7 Ekim saldırılarında “cinsel şiddet kurbanı olan kadınlarla” dayanışma mesajı vermek için İsrail’de bulunduğunu ifade etti.
İsrail Dışişleri Bakanı Cohen de Colonna’ya “Hamas’a karşı İsrail’i desteklediğini” bildirdiği ziyareti için teşekkür etti.
Bakan Cohen, Hamas’ın elindeki esirlerin salıverilmesi amacıyla uluslararası kamuoyuna “elinden geleni yapması” çağrısında bulundu.
Bu esirler konusunda İsrail’in elinden geleni yaptığını savunan Cohen, “yoğunlaştırılan askeri operasyonlar sayesinde İsrail’in esirleri serbest bıraktırmayı başardığını”, bu nedenle de ateşkes çağrısında bulunmanın “hata” olduğunu ileri sürdü.
Fransa Dışişleri Bakanlığı çalışanı, İsrail saldırılarında hayatını kaybetmişti
Fransa Dışişleri Bakanlığından dün yapılan açıklamada, 13 Aralık’ta İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde bir konutu vurması sonucu ağır yaralanan Bakanlık çalışanının hayatını kaybettiği bildirilmişti.
Açıklamada Fransa, sivillerin yaşadığı konutun vurulmasını kınamış ve İsrail makamlarından en kısa sürede söz konusu bombalamanın hangi koşullarda gerçekleştirildiğini aydınlatmasını istemişti.
İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim’de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200’ü kadın olmak üzere 18 bin 800 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 121’e karadan işgal sürecinde olmak üzere 453 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım’da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani arada” 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 296 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Lübnan’daki Hizbullah’ın sınır hattındaki çatışmalarında ise 24 Lübnanlı sivil, 108 Hizbullah mensubu ve 5 İsrailli sivil ile 6 İsrail askeri öldü.
Gazze’de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.